Details

Sydney, genç, seksi ve dövmeli bir orospuydu. Üvey abisiyle aralarında bir çekim vardı ve bir gün üvey abisinin yatağında mavi, ateşli bir tangayla uyurken yatağa işedi. Üvey abisi Sydney’i bu halde görünce öfkelendi ve sinirle bağırdı, “Lanet olası kaltak, ne yapıyorsun burada?”

Sydney, içten içe zevk alarak, ona meydan okudu. “Ne olmuş yani, sikin mi kalktı? Kendi işine bak, üvey abisi.”

Üvey abisi daha da sinirlendi ve babasının emriyle cezalandırmasını istedi. Sydney, çıplak bir şekilde yatağa uzanırken, üvey abisi hemen harekete geçti. Gözleri ateş gibi yanıyordu ve durdurulamaz bir arzuyla doluydu.

“Seni küçük orospu, seni döveceğim!” diye bağırdı üvey abisi ve Sydney’in götünü tokatlamaya başladı. Tokat sesleri odayı doldururken Sydney’in bedeni kırmızı izlerle kaplandı. Acı, zevke dönüşüyordu ve Sydney bunun farkındaydı.

Üvey abisi, Sydney’in bedenini kavrayarak ona sert bir şekilde sahip olmaya başladı. Sydney’in çığlıkları odada yankılandı ve bu durum onu daha da tahrik etti. İki beden birleşerek ateşli bir dansa dönüştü.

Seksi tangası yavaşça çekilirken, Sydney’in güzel göğüsleri ortaya çıktı. Üvey abisi aç gözlülük ve arzuyla onları emmeye başladı. Dilini sertçe ucuyla uçlarını okşarken, Sydney inlemelerle karşılık veriyordu.

Ardından üvey abisi, hızlı ve derin bir şekilde Sydney’in içine girdi. İki beden birlikte ritmik bir şekilde hareket ederken, oda erotik bir atmosfere büründü. Sydney’in her inlemesi, her çığlığı, zevkin doruklarına ulaşmasının habercisiydi.

Saatler geçti ve ikisi de bitkin bir şekilde yatağa uzandı. Terler içinde, nefes nefese kalmışlardı. Üvey abisi, Sydney’in yanına uzandığında, ona tutkulu bir öpücük verdi. “Bu daha bitmedi, kaltak. Sana daha fazlasını yapacağım.”

Sydney, nefesini hızla toparladı ve gözlerindeki arzuyu gösteren bir gülümsemeyle karşılık verdi. İkisi, bir sonraki buluşmalarına kadar, birbirlerine olan arzularını bastırmakta zorluk çekeceklerdi. Ancak, bu bekleyiş, daha da büyük bir tutkuyu ateşleyecekti.

Comments are closed.