Bambi, üvey babasıyla sekreterlik yaptığından beri aralarında bir elektriklenme vardı. Üvey babası, onun azdığını ve cinsel hareketlerle onu daha da tahrik ettiğini fark ettiğinde, içindeki arzuları kontrol etmek imkansız hale geldi. Bir gün ofiste, aralarındaki gerilim o kadar yükseldi ki dayanamadılar.
Bambi, masanın üzerine doğru eğildi ve üvey babası onun eteğini yukarı çekti. İç çamaşırlarının üzerinden onu hissettiğinde, arzusu daha da şiddetlendi. O an, tüm ahlaki sınırları ve etik kuralları unuttular.
“Ah, bebeğim, seni istiyorum!” diye homurdandı üvey baba. “Bu azgın bedeninle sevişmek için yanıp tutuşuyorum.”
Bambi, nefes nefese kalmış bir şekilde, “Beni becer, üvey babacığım!” diye yalvardı. “Beni sert ve acımasızca sik! Bütün şehvetimi hissetmek istiyorum!”
Üvey baba, Bambi’nin isteğini yerine getirmek için sabırsızlanıyordu. Kemerini çözüp pantolonunu indirdi ve sertleşmiş aletini Bambi’nin ıslaklığına doğru iterken, her bir darbede zevkten inliyorlardı.
Birlikte ofiste yasak bir dansa başladılar. Bambi’nin inlemeleri odada yankılandı, bedenleri birbirine sürtündükçe ateşleri daha da alevlendi. İkisi de kontrolü kaybetmiş, arzularının esiri olmuşlardı.
Üvey baba, Bambi’yi masada becerirken ona acımasızca sahip oluyordu. İkisi de çığlıklarla, inlemelerle ve nefes nefese kalmış haykırışlarla dolu bir rahatlama yaşadılar. Sınırları zorlayan bu an, onları hiç olmadıkları kadar tatmin etti.
